Bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır derler. Ben ise başladığım hiçbir işi tamamlayamadım. Doğduğumdan beri bir şekilde başladığım her iş yarım kaldı.
Çocukken rahmetli babam karateye göndermişti beni. Karatede beyaz kuşakla başlanır ve sırasıyla sarı turuncu derken siyah kuşağa kadar gider. Ben sarı kuşakta bıraktım mesela. "Tadımlık" aldım. Sonra şehrimizin kulübünün alt yapısına yazdırdı babam beni. Semtimizin spor kulübüne de yazıldım. Bilin bakalım ne oldu? Evet onlar da yarım kaldı.
Diyeceksiniz ki çocukken böyle şeyler normaldir hobidir çocukluk hevesidir falan. Doğru öyleydi de. Peki ya bu çocuk 30 yaşına gelip hala aynıysa ne demeli?
Hikâyeyi ilginç kılmak için değil duyguların ve sıkışmışlığın o bunaltıcı ve yoğun etkisi altında kaldığımdan da değil; tamamen gerçek ve orijinal olduğu için size bir hikâye sunacağım.
Hikâyenin içinde her hikâyede bulacağınız temalar yaşantılar düşünceler duygular olmakla birlikte benim hikâyemi diğerlerinden ayıracağını düşündüğüm şey ise bakmaya pek alışık olmadığınız cinsten.