Tarih büyük ölçüde hiyerarşiktir; papaları cumhurbaşkanlarını ve başbakanları konu edinir. Peki ya bunun sebebi bütünüyle hiyerarşik yapıdaki arşivlerin hiyerarşiler tarafından yaratılmasıysa? Ya aynı ölçüde güçlü ama daha az görünür şebekeleri göz ardı ediyor ve bu arşivleri komplo teorisyenlerine bırakıyorsak?
Birçok kesim 21. yüzyılı "şebeke çağı" olarak yüceltir. Oysa Niall Ferguson Meydan ve Kule'de sosyal şebekelerin hiç de yeni olmadıklarını ileri sürüyor: Hıristiyanlık'ta Reform hareketini ortaya çıkaran matbaacılar ve vaizlerden Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na öncülük eden masonlara kadar papaların ve kralların eski düzenini altüst eden güç şebekelerdi. Ortada yeni bir durum olmadığı gibi kişisel bilgisayarların matbaanın rolünü üstlendiği günümüzde ikinci şebeke çağını yaşamaktayız.
Meydan ve Kule günümüzün en yetkin akademik çalışmalarından yararlanarak şebekeler tarihini komplo teorisyenlerinin pençesinden kurtarmaya ve tarihsel değişimin çoğu kez tam da hiyerarşik düzenlere böyle şebeke esaslı karşı çıkışlar çerçevesinde anlaşılabileceğini göstermeye çalışıyor.
"Büyük bir tarihçi. (...) Ferguson her türlü araştırmanın ustası."
Spectator
"Ferguson'ın tarihi ustalıkla gözden geçirişi kavrayış yeteneğinden ve canlı anlatımından dolayı önümüzdeki yıllarda da yankı bulacak."
Guardian
"Ferguson yetenekli bir polemikçi. Büyük sorunlara derin bir tarihsel bilgi birikimiyle yaklaşıyor."
Independent
"Ferguson uzun süre önce yaşanmış olayları akşam haberleri kadar canlı ve doğaçlama aktarma hünerine sahip."
The New Tork Times