Basra Mu'tezilesi'nin çoğunluğu hiçbir aracı varlık olmaksızın sınırsız kudretiyle Allah'ın âlemi bütünüyle bizzat yarattığı gibi yönettiği ve varlığa gelen her şeyin doğrudan O'nun yaratma fiili vasıtasıyla varlığa geldiği anlayışını benimsemişlerdir. Buna mukabil Bağdat Mu'tezilesi ise Allah'ın her şeye gücünün yettiği prensibini kabul etmekle birlikte tabiat kanunlarını da fazlasıyla benimsemiştir. Yüce Allah'ın kudretinin eşyanın doğasına aykırı olamayacağını söyleyen Bağdat Mu'tezilesi Allah Teâlâ'nın buğdaydan arpayı çıkaramayacağı iddiasında bulunurken böyle bir şeyin imkan dahilinde olduğunu savunan Basra Mu'tezilesi ise sebep ile sonuç arasındaki ilişkinin Allah Teâlâ tarafından konulan adetin bir sonucu olduğunu ifade etmiştir. Öyle ki onlara göre Allah Teâlâ dilerse belli bir süre ağır bir taşın yere düşmesini engelleyebileceği gibi pamuk ve ateşin varlığına rağmen yanma durumunu da engelleyebilir.