Alp eski Türklerde yiğit kişi anlamında kullanılmıştır. Eren ise maneviyat noktasında belli bir merhaleye gönül meşgalesi ile ulaşmış kişi anlamındadır. Tarihsel sirkülasyon içinde bu iki kavram birleşerek " Alperen" kavramını ortaya çıkarmıştır.
Bu topraklarda devlet olmadan önce dervişlerimiz alperenlerimiz vardır. Ahmet Yesevi' nin öğrencileri Hacı Bektaş Veliler Tapduk Emreler Geyikli Babalar ve birçoğu Anadolu'ya gelerek Anadolu'yu manevi olarak fethetmişlerdir. Bizde fetih gönüllerde başlamıştır. Gönül fethiyle başlayan süreçte kalem işçilerine her zaman büyük işler düşmektedir.
İçinde yaşadığın toplumun sözcüsü olmaya kararlı her kalem icracısı şunu kesinlikle bilmelidir ki; yaşadığı toplumun geçmişindeki büyüklükleri başarıları kendi ruhuna giydirme çabasında olmalı ve bağlı bulunduğu milletin yaşanmışlıklarını mısralarına örmelidir.
Kendi milletinin tarihsel ilerleyişinde yer etmek isteyenler o milletinin acılarına sevinçlerine mutluluklarına başarılarına mısralarıyla tercüman olmaya çalışmalıdır.
Türk milleti bir kültürel mirasın üstünde oturmaktadır. Biz şöyle büyüğüz biz böyle büyüğüz demeden önce o büyüklüğe yaraşır şekilde her noktada ilerlemek için mücadele etmeliyiz. Bunu yapmadığımız sürece büyüklüğümüz sadece demagojiden ibaret kalmaktadır.
Üretmeliyiz insanlık için insani ilerleme için. Üretmez isek üretip önümüze sunulanları tüketmek zorunda kalırız.
Bu kitapta birleştirilen birçok şiir zamanında yazılmış ve bu kitapta bir anlam kazanması için bir araya getirilmiştir. Umarım bu kitapla vatan millet Sakarya gerisi angarya diyenlerin yoluna az da olsa fikirsel tohumlar atabiliriz.