Bir Türk kaptanın aşkla dolu serüvenine odaklanan bu roman farklı kültürlerden pratikler sunmakta okuyucuyu bilinenin ötesine götürerek görünen gerçeklerin arkasında nelerin gizlendiğini görmemizi sağlamaktadır.
Romanda bir yandan Tayland ve Vietnam gibi ülkelerde olup biten siyasi olayları kendi halinde bir kaptanın gözünden okurken bir yandan da Buda ve Mevlana öğretisinin ortak değerlerini görmekteyiz.
Nazlı resmedilen somut olaylar ve bir aşk hikâyesi üzerinden "gerçek" ile "hayal"in veya "an" ile "anı"nın aslında aynı gerçeğin farklı gibi algılanan iki sureti olduğunu ortaya koyuyor. Bir bakıma kendi gerçeğimizi aşka ve sevgiye adanmış bir hayat hikâyesi üzerinden sıcak ve sarmalayıcı bir üslupla bir ayna gibi önümüze koyuyor.
Nazlı bir kaptanla genç bir kız arasında yaşanmış aşka odaklanmakla birlikte esas olarak bizim de hikâyemiz. Hikâyenin bizimle bağlantısını anlamak için çalışmayı baştan sonuna kadar hiçbir satırını kaçırmadan okumak gerekir...