Bir gün keçisi Kaçar'ın peşinden dağın eteklerine çıkan Gün toprak yutmuş fil sesine benzeyen kalın bir ses duyar. Konuşan sırtı kaşınan dağdır. Şaşırır Gün dağ konuşur mu? Peki hiç kaşınır mı? Madencilerin mermercilerin cildini bozduğu; yapıcıların sırtına asfalt döktüğü dağ hem konuşur hem de kaşınır.
Köy halkı dağın kaşındığına önce inanmaz ama ne zaman ki arka arkaya sarsıntılar olur ona inanmakla kalmaz dağın her istediğini yapmaya karar verirler ve onu kaşımaya başlarlar. Hatta daha iyi kaşımak için ağaçları keserler. Bunun üzerine dağ önce kusar sonra üşüyüp hastalanır en sonunda da susar. Dağın niye sustuğunu köye gelen bilge dağcı öğrenecektir. Dağın denizden de bir isteği vardır...
Deneyimli yazar Simlâ Sunay'ın doğa-insan ilişkisini bu ilişkinin hem doğa hem insan üzerindeki etkilerini anlattığı kitabı Dağ Kaşındı yenilenen içeriği ve çizer Burcu Yılmaz'ın yeni resimleriyle raflarda yerini alıyor.