Takdim Abdulmetin Balkanlıoğlu Hocaefendi-Mevlana Bedri Mirti Şöyle Yazıyor:
Sakalın Tıbbi Yönünde de bir göz atalım... Eski tıp daha baştan erkek için sakalın bir ziynet olduğuna boyun ve sine için bir koruyucu olduğuna karar vermiştir. Keza bugünkü tıp ehli de aynı neticeye ulaşmıştır. Nitekim bir doktor şöyle yazmaktadır. "Yüze sık sık ustura vurmakla göz damarları etkilenir ve görme gücü gitgide zayıflar.
Başka bir doktor şöyle yazmıştır:
-Uzun sakal sağlığa zararlı mikropları tutarak boğaza ve sineye ulaşmasına mani olur."
-Bir Başka Doktor Şöyle Yazmaktadır:
Eğer sakal tıraş etme adeti yedi nesil devam edecek olursa sekizinci nesil sakalsız köse olarak ortaya çıkar. Bunun Manası şudur: Her nesilde madde-i meniyye sperma gitgide azalır. Sekizinci nesilde tamamen yok olur!(...)
akınız Dr. Charles Humer sakal kesmeyi yüzü kel bırakmayı modaya köle olmayı "kadın hasleti" olarak beyan etmiştir. Ona göre erkeğin bağımsızlığı şecaati kabiliyeti cesareti erkeklik özellikleri ve ziynetinin dayanak noktası sakaldır. O sizin nezle ve gribe müptela olmanızın sebebini sakal kesme alışkanlığınıza bağlamaktadır. *Muhammed Zekeriyya Kandehlevi Sakal Risalesi sayfa 59-63
Siyah sakallıların "Makarios Kıbrıs'a" diye yuhalandığı 1950-60'lı yıllarda sakal ve sarık gibi görsel sünnetlerin en büyük dellalarındanolan Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi'nin Ks. Salabetli duruşunun her cihetle takdire şayan olduğu atlayamayacağımız bir gerçektir.
Hamd Allah'a Mahsustur. O'na hamd eder O'ndan yardım ve mağfiret diler O'na tövbe ederiz..
Kaleyi içten fethetme yolundaki egemen güçlerin düşündükleri tahribatı yapma bağlamında temerküz ettikleri noktaların biri de kılık kıyafet ve dış görünüş itibariyle bir tip oluşturmak olduğuna müşahit bulunmaktayız...
Benim de bu acizane çalışmam bu kimliksizleştirme projesine karşı islam kimliğini inşa etmeye matuf bir niteliktedir. ve çalışmama bu açıdan bakılabilir...
Batı Emperyalizminin standart bir tip oluşturmak yolunda terviç etmeye çalıştıkları projelerden biri de sakalsızlaştırma projesidir ki bu da çok net bir şekilde müşahede edilmektedir...
Ben de acizane olarak bu çalışmamda islam kimliğini inşa etmeye matuf sakal sünnetini ihya etmeye azıcık da olsa yardımcı olmak istedim... Bu çalışmamda öncelikle sakalı Fıkhi açıdan ele aldım. Daha sonra da sakal bırakmanın önemini akla takrip etmeye çalışarak bir nebze deolsa anlatmaya çalıştım ve daha sonra da sakalsızlığı terviç etmeye çalışanların ortaya attıkları iddiaları çürütmeye gayret ettim. Saonra ki bölümde Nahl 43. Ayetinin sırrına mazhar olması hasebiyle Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hz. Ks.'nin Sakalla ilgili sözlerine yer verdim. Ve son olarak da lahikalar bölümünde de yine sakalın luzumunu ihsas ettirecek bazı ilaveler ekledim...Hidayet ve tevfik cenab-ı Erhamürrahimin'dendir.
Hadimül Müslimin
Abdulmetin Balkanlıoğlu