Yavuz Bülent Bakiler Azerbaycan ve Anadolu kültürüyle yoğrulmuş sağlam seciyesinin tezahürü olan içli şiiriyle olduğu kadar zengin muhtevalı samimi fikir ve hissin sarmaş dolaş olduğu selis üslûbu sayesinde doğrudan kaleminden gönüllere akan kıvrak nesriyle de Millî Edebiyatımızda hiç şüphesiz pek mümtaz bir mevki sâhibidir.
Lâkin onu daha da müstesna kılan Dîn-i Mübînimizle beraber -onunla şekillenmiş en büyük Millî Kültür değerimiz olan- Tarihî Türkçemize binlerce senelik tarihin derinliklerinden süzülerek gelen her meramı ifadeye muktedir o latif o zarif İstanbul Türkçesine fevkalâde şuurlu kararlı ve cesur bir tavırla sahip çıkması kalemini ve bütün varlığını bu uğurda seferber etmesi onu tahrip etmeye çalışanlarla kılıçtan daha keskin kaleminin bütün kuvveti bütün maharetiyle kıyasıya cihat etmesi ve hepsinden daha mühimini pek çok güyâ milliyetçi muharrir gibi ona lâfta sahip çıkıp yazılarında ihanet etmek samimiyetsizliği yerine onu eserleriyle de bilfiil yaşatmasıdır.