Sovyetlerin yıkılması ve soğuk savaşın sona ermesi ile ortaya çıkan siyasi ve askeri değişiklikleri iyi okuduğumuzu söylemekte zorlanıyorum.
Uluslararası organizasyonların paradigaları ile ulusal çıkarlarımız arasındaki ilişkileri gerçekçi olarak sorguluyamadık.
Değişen dünyanın ortaya çıkardığı gerçeklerin ışığında zihin dünyamızda eğitimlerimizde gerekli reformları gerçekleştiremedik. Değişen tehdit anlayışına göre sağlıklı bir değerlendirme yapamadığımızı da söylemek mecburiyetindeyim.
Bundan böyle hayatımızı kuşku ve endişeler içinde geçirmeyeceğiz
Herşeyin başı güvendir. Güven yoksa toplumdaki ayrışma kaçınılmazdır.
Yüzyıllık sorunlarımızı bir çığ gibi büyütüp içinde kaybolmaktansa sorunlarımızı güneş sıcaklığında eritip toplumda huzurlu yaşamının yolunu bulmalıyız.