Tarihsel olarak ABD yerli üretimdeki eksiklikleri gidermek için yeterli miktarda yabancı petrol tedarikine erişimin sağlanması konusunda endişeliydi. Körfez'e erişim tehlikeye girdiğinde ister Sovyetler ister İran ister Irak olsun ABD Körfez'den petrol teslimatının güvenliğini sağlamak için güç kullanmaya hazırdı. Ancak Körfez her zaman ABD dış enerji politikasının ana odak noktası olmuş olsa da ABD yabancı ham petrol kaynaklarını bir büyük kaynağa güvenme riskini azaltmak için çeşitlendirmeye çalışmıştır.
Bu "çeşitlilik" politikası çerçevesinde Başkan Clinton ABD'nin Hazar Denizi bölgesinden petrol ithalatına olan güvenini artırmak için büyük çaba sarf etti. Bugünlerde ABD'nin ithal petrole olan bağımlılığı yerel kaya gaz rezervlerinden elde edilen üretim artışının bir sonucu olarak azaldı. Sanayileşme sürecinde ve eşzamanlı olarak ABD'nin yurtdışındaki enerji kaynaklarına artan gereksiniminde petrol ve doğal gaz bölgelerini jeopolitik olarak stratejik olarak adlandırdı ve arzın enerji güvenliğine yol açan bu bölgelerin güvenliğini sürdürmeye kendini adadı.