"Allah kavuştursun" telefonları gelmeye devam ediyordu ve benim de tek istediğim buydu. "Allah'ım tez zamanda hayırlısıyla kavuştur bizi ya rabbim" diye dualar ediyordum. Soranlara ise "İyiyim" demekten başka çarem yoktu. Çünkü gidişini en çok destekleyen kişi bendim. İyi olmam gerekiyordu. İyi olmalıydım. Peki gerçekten iyi miydim?
Bu kitabı bir yazar olarak değil 14 yaşındaki oğlunu tek başına Kanada'ya göndermiş bir anne olarak kaleme aldım.
Lise ya da üniversite eğitimi için evladını Kanada'ya göndermeyi düşünen anne ve babaların duygularına tercüman olacağına inandığım bu kitapta Vancouver'ı merak edenler için de bir nebze olsun kendi tecrübe ve görüşlerime yer verdim.
Kimi zaman hüzünlü kimi zaman keyifli anlar yaşatacağım sizlere. Ancak bütün bu yazdıklarım sadece benim ve oğlumun yaşadığı tecrübelerden ibaret. Elbette herkesin farklı bir hikâyesi vardır ve her hikâye kişiye ve kişiliğe özeldir.