Bilgi problemi her medeniyetin felsefi sistemin hatta dini-teolojik öğretinin özünü oluşturur. Söz gelimi çağdaş Batı uygarlığının temelinde ampirik bilgi anlayışı ve pozitif bilim inancı vardır geleneksel İslam medeniyetinin özünde ise dini tecrübeyi mümkün gören rasyonalist bir telakkinin yattığını söyleyebiliriz. Fakat bir başka açıdan da vahiy ve peygamberliği anlamlandırmaya matuf süfi öğreti özel bir yer tutmaktadır. İslam geleneğinin kesintisiz devamı için gerekli dini-felsefi teorik zemin yeni dünyalar yeni medeniyetler üretecek yaratıcılığını uzun zamandır yitirmiş gözükmekteydi. Ama son zamanlarda bir kıpırdanma da yok değildir. Batı bilgi ve bilim anlayışında kendisini kimi açılardan ifade imkanı bulamayan müslüman aydınlar bilgi problemi konusunda yeni arayışlara girmişlerdir. İşte İslam Düşüncesinde Marifet (ve İbn Arabi) adlı eser bu arayışa katkı sağlamayı amaçlamaktadır.