Onca yıl; varlığımın her zerresiyle ölümsüzce sevdiğim adamın beni umarsızca aldattığını gördüğüm andaki tuhaf sakinliğim kendimde dâhil olmak üzere herkesi şaşırtmıştı.
Uzun zaman düşünüp ne yapacağınızı bilemediğiniz bir anda hayat size kendi farkındalığınızı gösteriveriyor. Ansızın... Tüm mucizeler bir anda olur ya... Yaşamanın formülünü çözüveriyorsunuz.
Meğer; kontrol etmeden panikleyip endişelenmeden hatta zorlamadan ve zorlanmadan doğal seyrinde olmalıymış her şey. Birini gerçekten sevmek ile kendine bağlı olduğunu sanmak arasındaki uçurumu bazen en acı anınızda anlayıveriyorsunuz. "Su akar yatağını bulur'' demiş ya eskiler mesele kabullenebilmekteymiş meğer. Olmasını istediğin gibi değil olduğu gibi öylece kabullenebilmekmiş tüm mesele. Yani yanında olanın varlığını olmayanın yokluğunu kabullenebilmek.
Büyüdüm...
Ham bir meyveydim dalımdan koptum; olgunlaştım.
Büyüdüm...