Varolmak başlı başına bir armağan aynı zamanda bir ceza.
Bıı paradoks içerisinde insan bir muammanın kapı eşiğinin bekçisi gibi. İnsan denilen kendi kıyısının meçhulü bu varlık için varolmanın dayanılmaz bir sızı oluşu aşikâr.
İnsan varoluşunun prangalarını bu sınırlı biyolojik evrende her daim zihninde taşır.
Varolmak ve bunun farkındalığı bunun eleştrüebilirliği insanın yeryüzüne ayak bastığı andan itibaren karşımızda duran sert bir duvar. Varolmanın dayanılmaz sızısı herbirimiziıı gözlerinde soluklanan bir ışık parçası.
Bu kitapta "mutasyona uğramış bir kelebek olan Kırmızı 9 ve normal bir kelebek olanl/2" üzerinden varoluşa dair madde mana psikoloji ve teoloji üzerine fikirlerin ve yorumların ışığında hüzünlü bir aşk hikâyesi bulacaksınız.
Kitabı okurken herkes kendinden bir şeyler bulacak.
Bu hikaye hepimizin varoluş sancısı.
Hikayemizde modern zamanın karmaşası içerisinde kaybolan tanımlar yeniden ele alınıp şekillendirilecek.
Her şeyin zamana yenildiği bu eskimek dünyasında eskiyen her şeyi yeniden tanımlamak yeniden keşfetmek ve gençleşmektir.
Zaman eskirken her an her şeyi yeniden tanımlayabilmek ümidi ile...