Her hikâye derin ve uzun bir yolculuk ve her yolculukta derin öğretiler ve dersler varken; onları görmezlikten gelmemeli. Ve biz siz hepimiz kendi hikâyemizin gizemli yolculuğunda olur ya bir yerlerde takılıp kalırsak çözümsüz olduğumuz noktada sakın ola ki geçmişe takılıp dikiz aynasına bakar gibi yola devam etmeyelim.
Yaşam sınavında en ağır sorulardan alnının akıyla geçerek kendini gerçekleştirip gerçek birey olarak yolunda ilerleyen insanların öykülerine de bakmak gerek.
Bu zorlu sınavda hiçbirimizin soru kâğıdı aynı olmasa da birazcık kopya şansımız varsa denemeye değer. Bu kitaptaki öykülerin her birinde bu şansı yakalama imkânımız da var.
Çünkü her bir öykü ve anıya ilham veren insanlar da yaşamın tüm evrelerini belki yersiz belki zamansız geçirseler de; hayattan alınacak dersleri kıvamında doygunlukla ve sarıp sarmalayarak yaşadılar.
Bu asi çağda durulmak bilmeyen fırtınalar arasında yalnız olmadığımızı bilmek adına kendimize benzeyen aynı acıları aynı hüzün ve mutluluğu yaşamış biriyle belki ortak bir limana sığınma ihtiyacı hissederseniz buradayız işte.
Yeter ki okuduğunuz öykü ve anıları elinizin altında göğüs hizanızda tutun. Belki bir satırda ya da bir cümlede göz göze gelebiliriz. Biliyoruz ki sevincin de acının da coğrafyası haritası hiç olmadı. Ancak yolculukları ve yol arkadaşımızı ve gideceğimiz coğrafyaları belirlemek elimizde. Birlikte çıkacağımız birbirinden farklı yolculuklarda kendinizi bulursanız bir merhaba demeyi unutmayın lütfen.
Yaşam yolculuğunu tüm bilinmezliği ve gizemine rağmen onuruyla haysiyetiyle tamamlayan insan olmanın erdemini miras olarak bırakan gerçek insanlara saygıyla selam olsun.
Gülsen Dede