Hafızam bana oyunlar oynamasın hızla geçen zaman bana unutturmasın diye not düşmekti derdim. Ortak yangınlarımıza bir seslenişti aslında içimdeki bu yangın. Yanın istedim. Kanayın hatta. Unutmayayım istedim. Eğer aynı duyguları paylaşanların anlaşabildiği fikri doğruysa bu çağda kimlerle anlaşabileceğimi merak ettim. Konuşacağımız halleşeceğimiz tartışacağımız dişlerimizi sıkacağımız üzerine kafa yoracağımız görünmez bir platform olsun istedim biraz. Kitabı her açtığınızda başlayacağız konuşmaya. Bana kızmanız serbest. Dişlerinizi sıkmanız acı acı yutkunmanız da.
Yaralardan oluşuyor bu kitap. Onlarca yükten sadece birkaçı sığdı buraya. Yazarken de okurken de yaşarken de zordu benim için. Siz hikaye diye okuyacaksınız belki tüm bunları. Ben yaşandığını bilerek her okumada bir daha yaşayarak unutulmamasına uğraşacağım. Dişlerimi sıkmaktan damaklarımda oluşan yaralara aldırış etmemeyi öğrendim.
Yurt dışına yaptığım seyahatlerde tanıştığım beni yakan öykülere yer vermek istedim bu kitapta. Derdimi unutmayayım diye çizdim aslında.
Sınırlara inanmıyorum. İnsanların çizdiği çizgilerin bizi kendi zindanımıza razı hale getirmesi fikri rahatsız ediyor beni. Bir film sahnesinde olduğumuza ikna olduğumuz bir zamanda gerçek hikayeler anlatayım istedim.
Haberimiz olsun diye.