Kur'ân'ın dört temel maksadından biri olan adalet imanın bir hususiyeti bulunan hürriyet ve İlâhî bir emir olan meşveret Risale-i Nur Külliyatı'nda mühim mevki almış olan konulardandır.
Adaleti her şeyden önce Cenab-ı Hakkın Adl isminin bir tecellisi ve kâinatta hükmeden mühim bir unsur olarak gören Said Nursî varlık âlemindeki bu esaslı düsturun insan hayatına da yansıması gereği üzerinde durur.
Onun üzerinde en çok durduğu konulardan biri de "hayatımda en esaslı düsturum" dediği "hürriyet"tir. Hürriyeti "imanın bir özelliği ve Rahmanın bir hediyesi" olarak gören Said Nursî "Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam" demiş hakikî hürriyet anlayışının ise "iman" ile mümkün olduğunu nazara vererek "İman ne kadar mükemmel olursa o derece hürriyet parlar. İşte Asr-ı Saadet!" sözleriyle gerçek hürriyet demokrasi adalet ve meşveret uygulamalarının en güzel şekilde Hz. Peygamber ve Hulefâ-i Râşidîn döneminde tatbik edildiğine dikkat çekmiştir.
Said Nursî "adalet meşveret ve kuvvetin kanunda toplanması" şeklinde tarif ve telâkkî ettiği meşrutî cumhurî ve demokratik sistemleri öz itibariyle "ruh-u Şeriat"tan görmüş İslâmiyet namına sahip çıkılması ve Kur'ân'ın esasları çerçevesinde iyileştirilmesi yönünde tavsiyelerde bulunmuştur.
İşte "Risale-i Nur'da Hürriyet Adalet Meşveret" isimli eser Said Nursî'nin bu konulardaki izah ve tespitlerinden öne çıkanların derlendiği bir tanzim çalışmasıdır. Metinler kronolojik olarak sıralanmaya çalışılmış ve anlamayı kolaylaştırmak adına da ara başlıklar yerleştirilmiştir. "Meşrutiyet Dönemi" ve "Cumhuriyet Dönemi" olarak iki ana bölümden oluşan eser Said Nursî'nin içtimaî-siyasî hayata bakan tespitlerinin küçük bir nümumesi niteliğindedir.