Her kız annesinin kaderini yaşar...
"Karar...
Hamide Tufan ile Mazhar Maksut Tufan'ın evlilik birliklerinin devam etmeyeceğine dair güçlü kanaat oluştuğundan her iki tarafın da ortak kararıyla evliliğin sonlandırılmasına..."
Hamiş hiç bakmadı Mazhar'ın yüzüne duruşma boyunca... Kendisine uzatılan duruşma tutanağını imzalayıp çıkarken hür bir minik kız gibi hissetti kendini... Memleketteki o küçük Hamiş gibi... Dayak yoktu artık o ağır küfürler sadistçe yatak fantezileri başa kakma seansları had bildirme kabalıkları... Hepsi sona ermişti...
Eve vardığında yorgunluktan kapıyı açacak takati dahi kalmamıştı... Anahtar bir türlü kilide uymuyordu...
Hayatındaki tercihleri gibiydi yaşadığı an; yanlış anahtarla doğru kapı açılmıyordu işte... Acı acı gülümsedi haline...
Aslında mesele cinsiyet değildir... Mesele kader de değildir... Mesele insanlığın vardığı noktanın farkına varamadan hayatın fay hatlarında kırılıp yok olmaktan ibarettir...