Kur'an doğruyu yanlıştan yararlı olanı zararlıdan hak ve gerçek olanı batıl ve yapma olandan iyi olanı kötüden imanı da küfürden ayıran ve bu hususlarda gerektiği kadar bilgi sunan bir kitaptır ve bu özellikleri dolayısıyla Allah onu "rahmet" ve "hidayet" kaynağı olarak nitelendirmiştir (Neml 77). Kur'an'ın bu özelliklerinden yararlanmanın yolunu da yine Allah Hz. Peygambere gönülden iman etmeye Kur'an'a uymaya ve kalplerde yalnız Allah korkusu taşımaya bağlamıştır (Yasin 11).
Bu durumda kesin olarak bilinmesi gereken şudur: İslam'ın uyanlarının bölünüp parçalanmasına Kur'an'ın bireysel istek ve arzulara alet edilmesine tevhit anlayışından sapmasına ve Allah'ın birlik ve beraberlik hususundaki emirleriyle tefrika ve ayrışma konusundaki şiddetli uyarılarına kulak asılmamasına hiç mi hiç tahammülü yoktur.
Kısaca her Müslüman kafasındaki İslam'ı gözden geçirerek yeniden tanımaya ve tanımlamaya gayret etmeli ve yepyeni bir bilinç geliştirmelidir diyebiliriz; çünkü apaçık Kur'an'ın gösterdiği apaydınlık yolda yürümek için bundan başka herhangi bir seçenek yoktur (Taha 113).
Dileyelim ki insanları "ırk" bölmesin "din" ayrıştırmasın "politika" farklılaştırmasın "para ve servet" sınıflandırmasın. Çünkü bunların hepsi insanlığın felaketi demektir. Felakete karşı durabilmenin yolu da insanın Allah'a dayanarak alacağı tedbirlere bağlıdır.