Küresel ekonominin ve sınır-aşırı milliyet-aşırı sermayenin işleyişinin liberal ekonomilerde olduğu gibi sanatlarda da üretimin aynası tüketim üzerine odaklanmaktadır. Bu tüketim ise üretimin içinde kendisine zemin hazırlar gibi durmaktadır. Postprodüksiyon günümüz teknolojisinin bir üretim şekli olduğu gibi sanatların da üretiminin değişmez parçası haline gelmiştir. Fotoğraf olsun enstalasyon olsun veya videolar olsun postprodüksiyon stüdyo bilgisayar ortamı içinde çoğaltılan montajlanan ve yeniden değerlendirilen bir üretim sürecinin vazgeçilmez bir hali olarak karşımızda durmaktadır.
Ama asıl postprodüksiyonun kendisi sitüasyonist bir pratiği yani saptırma eylemini ortaya çıkaran varolanı elde duranı temellük ederek ki Bourriaud'ye göre temellük etme postprodüksiyonun ilk safhasıdır yoldan çıkarma kavramının adı olarak belirmektedir. Nasıl ki Duchamp sosyal olanı kapitalist üretim biçiminin özgüllü içinde olanın gelişini sanat alanına doğru taşımaktadır. Nasıl sosyal olan (ready-made pisuar) sanat eseri haline geldiyse 20. yüzyılın başında; bugün de sanat olan kapitalist emek toplumuna doğru eğilmektedir. Dökümanter sanat sanat tarihi göndermeleri ile sosyal alana doğru açılmaktadır.