"Kim Allah (c.c)'ın kader ve kazâsına râzı olursa Allah o kişiye nimet bahşeder ve onu razı eder. Kim de Allah'ın takdiri karşısında öfkelenecek olursa asıl kendisi öfkeye maruz kalır Allah bu kişiyi rahmetinden uzaklaştırır. O halde kazâ-i ilâhî karşısında öfkelenen O'nun hükümlerinden usanan kişilerin vay hâline! Ve de Allah'ın işlerine kendini bırakan O'nun kaderine teslim olan her hâlükârda Allah'tan razı olan başlarına ne gelirse gelsin: "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn" (Biz yalnızca Allah'a âidiz ve ancak O'na döneceğiz." diyen kişilere de mübârek olsun! "İşte Rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır." (2/el-Bakarâ 157.)
Bu risâle akıl sâhiplerine bir hatırlatma musibete dûçar olmuş her mü'mine; gönüllerine ferahlık verecek sabretmesini sağlayacak bir teselli olmak üzere dertli Müslümanlara nasihat etmeyi kolaylaştırmak musibetlerini hafifletmek sabredeceği takdirde alacakları sevap ve mükâfatı düşünmelerini sağlamak gayeleriyle yazılmıştır.
Musibete uğramış bir kulu taziye (teselli) etmek için Kur'ân-ı Kerîm'deki birtakım âyetlerden bunları takip eden hadis ve eserlerden bunlarla yoğrulmuş bazı hikâye ve şiirlerden daha tesirli bir araç bulamadım. Bundan dolayı musibete uğramış herkese ferahlık getirsin ve zorluklardan çıkış vesilesi olsun için bu hususta vâkıf olduğum bilgilerimi bu risâlede özetledim."
İbn Nâsırüddîn ed-Dimeşkî