"Bunu sana uyanıkken mi yaptılar melek?" diye sordu Paul. Dehşet içinde bakıyordu. Luce kafasını salladı. Dudaklarını sımsıkı birbirine bastırmıştı! Güçlü olmaya çalışıyordu.
Sera kalkıp herkesin bardaklarını doldurdu. Bir dikişte bardağın yarısını içti. Sam yumruğunu sıkmış ve ağzına dayamıştı. Luce içkisinden büyük bir yudum daha aldı.
"Yüzüstü yatıyordum. Başımı kollarımı ve bacaklarımı sıkıca bağlamışlardı. Bir ses bana beyin dokusunun acıyı hissetmediğini söylüyordu. Haklıydı belki ama cilt ve kemik fazlasıyla hissediyordu. Bayılmak istiyordum. İçimden bayılmak için yalvarıyordum" dedi sesi fısıltıya dönüşmüştü. Hepsi bir seferde içkilerini içtiler. Luce bardağını uzattı. Sam kalkıp bardakları doldurdu.
"Bir adam bilincimi kaybetmemem gerektiğini yoksa her şeyin boşa gideceğini söylüyordu. O sesi tanıyordum. Ama nereden tanıdığımı bilmiyorum."