Biri kapıdan giriyordu diğeri kapıdan çıkıyordu hepsi sadece bir andı.
Kader miydi onları karşılaştıran peki ya ayıran neydi?
Bir gün çıkıp gelen bir paket içinde adamı bekleyen neydi yetişebilecek miydi?
"Barbaros Hayrettin Paşa'nın torunu olmaktan istifa edip indirdiğimde bütün yelkenlerimi suya yüreğimin aşka teslim olmuş o bembeyaz bayrağını çektim sancağa. Kalplerimizin frekansını aynı kanala ayarlayıp telsizden geçtiğimizde iletişime orada hep aynı sözcükler tekrarlanıp duruyordu seni seviyorum. Eli dokunduğunda yanağımın sıcaklığına benden geçip onda durdu zamanlarım. İçindeki kumların sonsuz olduğuna inandığım bir kum saatiydi zaman."
Genç kadının defterinde yazan satırları okuyordu adam.
Okudukça tekrar yaşıyordu arkasında bıraktığı bir aşkı.
Adamın kadın için zamanı yoktu kadının zamanı artık doluyordu.
"Zamanım yok" diyorsanız bu kitap sizi anlatıyor. Kaybettiğinizi düşündüğünüz her şeye bir de buradan bakın.