Saatiniz arabanız bilgisayarınız ve daha pek çok teknolojik ürün.. Bunların tümü ince planların ve hassas hesaplamaların konusunda uzman çok sayıda insanın iş ve beyin gücünün ürünüdür. Tıpkı bunlar gibi canlıların bedenlerinde de sayısız mühendistik tasarımları bulunur: Kusursuz isleyen kanatlar kimya laboratuvarları gibi işlev gören hücreler karanlıkta görmeyi sağlayan kızılötesi gözler darbelere ve zor şartlara dayanıklı deriler kaygan zeminde yürümeyi olanaklı kılan vantuz ayaklar bunlardan sadece birkaçıdır.
Canlıların bedenlerinde insanların tasarlaya-bileceğinden çok daha mükemmel yapılar vardır. Canlıların tek bir özelliklerini örneğin kanatlarını ele aldığımızda dahi tasarımlarındaki mükemmellik açıkça görülmektedir. Bu benzersiz tasarımlar nasıl ortaya çıkmıştır? Nasıl olup da bir baykuş kartalınki gibi gürültülü kanatlara değil de. tam gece avlanmasını sağlayacak niteliklerde sessiz kanatlara sahip olmuştur? Nasıl olup da bir yılan gece karanlığında ısıyı kaynak olarak kullanarak avını bulabilmektedir? Canlıların vücutlarına mühendislerin örnek aldığı bu karmaşık sistemleri kim yerleştirmiştir?
Bu gibi sorulara evrimcilerin verecekleri cevap; zaman içinde gerçekleşen tesadüfi değişimlerle yani "kademeli gelişim"le canlıların bugünkü özelliklerini kazandıklarıdır. Ancak bu iddianın anlamsızlığı hem akıl ve mantık çerçevesinde düşünüldüğünde hem de bilimsel gerçekler incelendiğinde açıkça ortaya çıkmaktadır. Milyarlarca hücreden oluşan canlıların tek bir hücresinin dahi tesadüfen oluşması mümkün değilken böylesine kompleks sistemlerin kör tesadüflerin eseri olması imkan dışıdır.
Gerçek apaçıktır: Tüm canlıları en küçük hücrelerine kadar sonsuz ilim ve güç sahibi olan Allah tasarlamış mükemmel ve benzersiz bir biçimde yaratmıştır.