Sosyal medya ile birlikte dünya artık eski dünya değil. Öncesinde hiç tecrübe etmediğimiz bir hayatın kapıları aralanıyor. Bugün internet ve sosyal medya ortamları sahte ikincil "sanal" olmanın çok ötesinde; gündelik hayatımızın vazgeçilmez bir gerçekliği. Olmazsa olmazımız. Bu yüzden "sanala veda" deme vakti çoktan geldi. Yaşanan tüm kültürel teknolojik ve iktisadi süreçler bunu kanıtlar nitelikte.
Bu kitap; gözetim tüketim mahremiyet helal romantizm paylaşımların fıkhi bağlayıcılığı ve dini otorite gibi pek çok bağlam etrafında sosyal medya pratikleriyle birlikte dönüşen dindarlığın fotoğrafını ortaya çıkartmaya çalışan bir dijital din sosyolojisi araştırmasıdır. Bu bakımdan da Türkiye'deki muhafazakâr/dindar çevrenin ve önde gelen dini grupların sosyal medya pratiklerini sahadan hareketle inceleyen ilk ve en geniş sosyolojik soruşturma olma özelliği taşımakta. Dahası dijital ortamları yeniden düşünmeye ve sorgulamaya davet etmekte.
Bireysel ve toplumsal kimliklerimizin sosyal medya aracılığıyla gittikçe daha fazla medyatikleştiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu kimlikler elbette dinî kimliklerimizi de içermekte. Dereli'nin titiz çalışması "sanal olmayan" dijital ortamlarla birlikte görünür hâle gelen dindarlığı anlamak adına yeni bir çığır açmayı vaat ediyor.
Prof. Omid Safi / Duke University
Biyoteknoloji ve yapay zekâ rüzgârlarının estiği ve bizatihi insana özgü vasıfların dönüşümünden söz edildiği bugünlerde "insan"a yeniden yer açma çabası güden bu kitap kimliklere tutunmanın ne denli önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlatmakta.
Prof. Dr. Mete Çamdereli / İstanbul Ticaret Üniversitesi
Ülkemizde sosyal medya ve dindarlık ilişkisine dair akademik çalışmaların yeterli olduğunu söyleyebilmek zor olsa da göstergeler konunun yeni akademik araştırma alanlarından biri olacağına işaret ediyor. Dereli'nin saha çalışması din sosyolojisi alanında araştırma yapanların artık dijital ortamı ihmal etme lükslerinin kalmadığını ikna edici bir içerikle ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Kemal Ataman / Marmara Üniversitesi