Adil oyunun kavramsal olarak kökeni henüz net bir şekilde anlaşılmadığı bilinmektedir. Adil oyun oldukça geniş bir anlam içerirken sadece sporun temel bir unsuru olmamak ile birlikte toplumun genelinde iş yaşamında rekabet ortamında spor alanının tamamında (özellikle finansal ve müsabaka) sosyal ve psikolojik durumlarda ırkçı eylemler ve daha birçok faktörde etkisini gösterebilmektedir. Dolayısı ile genel bir saygı felsefesi oluşturulup gerekli olan kurallara uyulmasının sağlanması gerekmektedir.
Sporun en önemli özelliklerinden birisi de bireyin önce kendini sonra başkalarını tanıyabilme fırsatının olabileceği aktivite alanıdır. Spor ortamı içinde birey kendi yeteneklerini ve başkalarının yeteneklerini tanımayı eşit koşullarda yarışmayı yenilgiyi kabullenerek başkalarını takdir edebilmeyi kazandığı zaman mütevazı olabilmeyi başkalarına yardım etmeyi doğayla ve zamanla yarışarak zamanını ve emeğini en uygun şekilde kullanmayı ve kurallara uymayı öğrenir. İnsanın kendisinde var olan ve sporla ortaya çıkartıp geliştirdiği bu erdemler günlük yaşantısına da yansır. Yani yaşantısının diğer alanlarını da etkiler. Bu anlamda spor adil oyun eğitiminin önemli bir aracıdır.
Sporun dünya çapında milyonlarca insanın hayatında önemli bir yeri bulunmaktadır. Özellikle modern spor İngiltere'de eşitliği ve rekabeti vurgulayan modernliğin kültürel bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Adil oyun ise 19. Yüzyıl üst ve üst orta sınıf İngilizleri tarafından yaratılan yeni spor ahlakının bir inancıydı. Günümüzde ise modern sporun tanımı olarak "en iyi olanın hayatta kalması" ideolojisi yer almaktadır. Burada sunulan kitabın özellikle adil oyun sporda eşitlik ve toplum spor müsabakalarının ahlaki amacı sporda ve günlük hayatımızda ırkçı eylemler spor ve paranın yanında ayrıca bazı psikolojik faktörlerle birlikte spor felsefesinin basit bir şekilde "en adil olanın hayatta kalması" için adil oyun savunulmuştur.
Prof. Dr. Hasan ŞAHAN