Onlar Türk milletinin geleceği üzerine hayaller kurabilen inanmışlardı.
Onlar Türk'ün genetik özelliklerini 20. asır dünyasında DNA'larına kodlamış bir kadim milletin yeni zamanlardaki hareketi idi.
Onlar kaybedilen cihangirlik ruhumuzu Trablusgarp'ta Yemen'de Kafkasya'da Rumeli'de arayan adanmışlardı.
Onlar Türk'ü dünyadan silmenin adı "Şark Meselesi" illetini 100 sene sonra bozan ölüm mahkûmu hastayı son nefesinde tedavi etmeye kalkışabilen cesur ve hazık yüreklerdi.
Çok daha mühimi hepsi vatan mihrabı önünde secdeye kapanmış mü'min idiler. Hepsinde imanları uğrunda şehit olmayı göze almış bir mü'min kalbi çarpıyordu. Bu ideale feda etmeyecekleri hiçbir şey yoktu.
Elinizde tuttuğunuz eserde Kafkasya'dan Trablusgarp'a Rumeli'den Ardahan'a Türk'ün milli ülkülerini nakış nakış işleyen kahramanların hayatlarından kesitler; bu vatanı ve ülkeyi karşılıksız sevenlerin inanılmaz fedakârlıklarını bulacaksınız.
Elinizdeki bu eser "Ne yapayım bir defa vatanı her şeyden herkesten daha fazla sevdim" diyenleri dualarını evlad u ıyallerinden evdeşlerinden önce vatan üzerine kurgulayanları anlatmakta.
Ve bu eser mayasını gökten alanların yılgınlığa düşmeyenlerin kötünün üzerine gidebilen Kül Tigin yürekli inandıkları uğruna gerekirse dünyayı bile yakabilecek yaman adamların eseri.
Mevzularını vatan üzerine kuran bahislerini Türklük için namluya süren her bir vatan evladına rahmet minnet ve dualarla...