Sermayenin korunması ilkesi şirketin kuruluş safhası için öngörülen asgari sermaye şartını karşılamasını kuruluşta ve sermaye artırımında pay sahiplerince taahhüt edilen katılma paylarının tam ve gerçeğe uygun değeriyle şirkete getirilmesini pay sahiplerine yapılabilecek dağıtımın esas sermayeyle kanunen bağlı yedek akçelerin toplamının özkaynak olarak korunması esasına dayanan kurallara bağlanmasını ve esas sermayenin kısmen veya tamamen kaybı halinde alınması gereken tedbirleri ifade eder.
Günümüzde sermayenin korunması ilkesinin menkul kıymetler piyasalarının baskısı altında olduğu kabul edilir. Zira ilke kapsamında öngörülen katı düzenlemeler özkaynak ile finansmandan elde edilebilecek verimi düşürmektedir. Ayrıca bu düzenlemeler alacaklılara yeterince güvence sağlamamaktadır. Özellikle dağıtımlarda uygulanan ödeme gücü testlerinin sermayenin korunması kurallarından daha etkili koruma sağladığı yönünde güçlü bir doktrin gelişmiştir. Sermayenin korunması ilkesinin giderek önemini kaybettiği açıktır. İlkenin kaldırılması yönündeki yeni yaklaşımlar kaçınılmaz biçimde Türkiye'yi de etkileyecektir.