Babasını küçük yaşta savaşta kaybeden Cemile annesiyle birlikte babasının bir akrabası olan büyük hanımın konağına sığınmak zorunda kalır. Büyükhanım geleneklerine bağlı ve despot birisidir. Cemile ise küçük yaşına rağmen okumaya meraklı ve dik başlı bir çocuktur. On dört yaşında büyükhanım tarafından evlendirilip Erzincan'a gelin giden Cemile kayınpederinin gayretleriyle tekrar İstanbul'a dönüp okuluna devam eder. Çocuğu olunca okula ara vermek zorunda kalır; ama daha sonra Bursa Muallim Mektebi'ni bitirerek öğretmen olur. İşgal yıllarında Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nde aktif görev alır.
Bazı zorunluluklar sebebiyle başından üç evlilik geçen Cemile evinin geçimini sağlamak için zengin ailelerin çocuklarına ud ve piyano dersleri verirken kocalarına karşı da amansız bir kimlik mücadelesine girişir.
Yaşadığı onca eziyet ve güçlüklere daha fazla dayanamayıp bedeni iflas eden Cemile maalesef genç yaşta yaşama veda eder.
Bu kitapta Cemile'nin gerçek yaşam öyküsünü kimi zaman gözleriniz dolarak kimi zaman da nefesinizi tutarak okuyacaksınız...