Gözlerimin önünde kaybolup gidiyordu.
Beni ve geriye kalan hayatımı bu odaya hapsedip öylece uzaklaşıyordu.
İçimdeki nehirler ait oldukları alanın dışına taşıyor; yırtıcı dalgalarım kıyılarıma vurup tüm gökdelenleri yıkıyordu.
Taşküre ortadan ikiye ayrılmıştı ve kucağına düşen her şeyi sonsuz bir sona sürüklüyordu.
Zelzelem başlamıştı.
Bazen korkular esaretin dostu olur.
Esaret yıkılışı besler.
Ölüm yıkılışın aşkıdır.
Peki bir umut kaç ölümü öldürür?