İnsanoğlunun hakikat arayışının ya da bir hakikat inşası çabasının gereği olarak gelişen semboller dünyasının izdüşümü olarak sanat tarihi; bir yönüyle kutsalın tezahürünün tarihidir. Bu açıdan bakıldığında sanat da aslında aşkın olana kutsal olana karşı geliştirilen karşı konulamaz ilginin merakın ve korkunun yansıması olmuştur on binlerce yıl boyunca...
Kutsal ve sanat ilişkisine yönelik fenomolojik bir deneme olan bu çalışma; tanrılardan krallardan bakirelerden ritüellerden ve mabetlerden bahsetmesinin yanında aynı zamanda muhatabına bir solukta okuyacağı ezber bozan sayfalar vadetmektedir.