"Eğer hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın."
Başucumda Müzik bizi "gerçekleşen bir rüya"ya götürüyor. 50'li ve 60'lı yılların karmaşasında unutulup gitmiş gizli bir aşk öyküsünü anlatıyor. Orada sokaktan akordiyon sesinin geldiği bir bahar sabahında unutulmaz cumartesilerde unutulmuş şarkılarda eşsiz bir duyguyu tutmak isterken avucumuzdan kayıp giden o rüyayı okuyacaksınız. Hem de çok tanıdık bir yakın tarihin çarpıcı gerçeğinin içinde...