Genç bir kadın olarak yaşamını sürdürmeye ve oldukça sıradan bir hayat yaşamaya çalışan Basty İstanbul'un göbeğinde peşine düşen leş kokulu adamlardan kurtulmak isterken bir anda kendisini yana yakıla kaçtığı büyük aşkının evinin önünde buluverir. Bu karşılaşma ve yaşanan birçok olaydan sonra Bora'nın hiç de sıradan bir insan olmadığını anlayan Basty yaşadığı büyük hayal kırıklığıyla başa çıkabilecek mi?
Kedilerin kadınların doğurganlığın aşk ve müziğin tanrıçası Bastet'in torunu olmak bir yarı tanrıça olmak lanet mi yoksa büyük bir şans mı? Basty gibi yarı tanrıça sıradan bir insana aşık olabilir mi? Peki Bora niye diğer insanlardan bu kadar farklı? Basty'e bir türlü anlatılmayan ve ondan saklanan sırlar neler? Bütün bunlar yetmezmiş gibi peşine düşen bu adamlar da kim? Tanrılar niye onu yalnız bıraktılar? Boynundaki tılsım onu koruyabilecek mi?