Ölmüş bir babanın verdiği dersten:
"Bıraktığı boşluk nasıl doldurulur bilinmez. Çarpa kanaya gidersiniz de dünya aracından inilmez.
Kendinizi son derece biçare zavallı hissettiğiniz demler...
Oysa şimdi bambaşka hayat ayarları yapmak lâzım.
...
Sonra tuhaf inanılmaz huzurlu bir sevinç.
Bir bakkal dükkânında cama asılan kâğıt bir duyuru ilân tahtası hakikat paftası: "Ekmek Bulunur". En
temel ihtiyaç en muhtaç olduğumuz nimet...
Sıcacık bir duygu. Gönül okşanması sürur.
Ekmek ümit. Ekmek aş(k). Ekmek dava maya fırın. Emek yanma pişme tütme...
Ekmek( tohum filiz toprak). Gömme yol iz neşve.
Ekmeği veren El ekmeğin sevdiklerimizin Sahibi. Aslîsi.
Ekmek nesnenin içindeki ibret; eşyanın ardındaki hikmet; Tüm varlığı kuşatan Vahdet...
Ekmeği Gör. Sabahı Güneşi gör. Fasit dairede hücrede odada kalma; Aşk Dairesi'ni ör.
Suretlerde takılma. Seni sevdiren meylettiren asıllardır. Fikret!
En "Baba öz de" kalbin yöneldiği cevherdir. Bunu anla gayret!
Vura vurula ezile bozara düşe kalka giderken.
Kar tipi boran yağmur çamur altında çöl rüzgârlarında kumlarında lâtif bir işaret levhası: Ekmek Bulunur.
Açlık; Sevgi'yi Bahşeden 'den giderilir bulunur.
Ekmeği bul. Mânâ rızkını bul!
Ekmeğin nimetin eşyanın emrine verildiği "derindeki insanı kahramanı" bul!
"Ekmek Bulunur". Derde deva bulunur.
Her şeyi kabzasında tutan Allah bulunur.
Hem bulunur hem bilinir. Coşulur koşuşur sevinilir.
Ekmek bulunur. Her dâim bulunur.