"...Burayı sevmeye başladım... Buradakiler de beni tanımaya başladılar... Dün ilk defa bir köy aramasına götürüldüm. Ne diyeyim rezalet... Bir kız çocuğu sarı kır çiçeklerinden bir demek yapmış istedim 'mecburen' verdi... Öyle güzel kokuyordu ki buketi biraz sonra yol (!) kenarında bizi izleyen çocuklardan (sadece çocuklar bizimle ilgileniyordu) sevimli bir kız çocuğuna vermek istedim korktu ama 'mecburen' aldı. Sonra bir gülüş güldü ki nasıl desem sana senin sevinçten kabına sığmadığın anlardaki bir gülüşün var ya (farkında mısın?)... Üstümdeki üniforma tüfek hücum yeleği şarjörler el bombaları sırt çantası... Çocuk tüm bunları sıyırıp bana gülmüştü... Hayata küsülmüyor..."