Dünya genelinde modern anlamda turizm sektörü özellikle II. Dünya Savaşı'ndan günümüze kadar küresel ve teknolojik gelişmelerle birlikte hızlı bir gelişim kaydetmiştir. Türkiye'de ise bu gelişmelere 1982 yılında yürürlüğe giren 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ayrıca ivme kazandırmıştır. 1950'li yıllarda dünya genelinde seyahat eden kişi sayısı 25 milyon civarında iken 2019 yılı sonu itibarıyla bu sayı 14 milyar kişiye yükselmiş durumdadır. Son birkaç yıllık süreçte Türkiye'nin özellikle jeopolitik konumundan dolayı yaşadığı sıkıntılar iç ve dış terör saldırıları ve sınır ülkelerde yaşanan siyasal istikrarsızlıklar gibi nedenlerle 2007 yılında ulaştığı seviyelere kadar gerileyen Türkiye'ye 2019 yılı sonu itibarıyla 53 milyon civarında turist varışı gerçekleşmiştir. Diğer taraftan dünya ölçeğinde 17 trilyon dolar seviyesinde gelirin sağlandığı turizm pazarlarında ülkeler ve turizm destinasyonları arasında yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Turizmin sosyokültürel çevresel politik ekonomik ve diğer birçok olumlu etkisinden faydalanmak isteyen ülkeler ve turizm destinasyonları bu rekabet ortamında var olabilmek mevcut pazar paylarını arttırabilmek hizmet kalitelerinin seviyelerini yükseltebilmek ve turist memnuniyetini sağlayabilmek için çeşitli planlama üretim yönetim ve pazarlama stratejileri ve yaklaşımları benimsemektedirler. Ancak turizm sektörünün kendine özgü yapısı sürekli değişen turist beklentileri yeni trendlerin ve destinasyonların pazara çabuk hâkim olması yani pazarın ve destinasyonların dinamikliği ülkelerin ve destinasyonların pazarlama süreçlerini yakından etkilemektedir.
Bu eserde destinasyon kavramı destinasyon pazarlama karması destinasyon pazarlamasında turist davranışı destinasyon pazarlamasında karar verme süreci destinasyon pazarlamasında turist memnuniyeti ve hizmet kalitesi gibi konular detaylandırılmıştır. Eserin literatüre akademisyenlere kıymetli öğrencilere ve diğer tüm okuyucularına katkı ve fayda sağlamasını temenni ederiz.