Bu kitap yirmi birinci asrın başında laçkalaşan şuurlara bir ihtarnamedir. Şuurun kendisi değil şuuru hatırlatan şuurun dinamiklerini gösteren bir yol haritası gibidir.
Şuurun nefsani ilahlarla bloke edildiği hakikatin yalan ve bühtanla sarmalandığı hayal ve gölgelerin güneşi karartıp kalp hassasiyetini zifiri geceye çevirdiği günlerin girdabındayız.