Ümit Atabek'in yazısı ile Hakan Kara'nın yazıları -arada İnternet etrafında yaratılan aracın teknik imkanlarından gelen halenin büyüsüne kapılmış görünseler de (!)- İnternet'in ikili (Romalıların tanrılarından biri olan Janus gibi bir yüzüyle gül(dür)en diğeriyle ağlayan/ağlatan) dokusuna işaret ederek erken bir iyimserliğe kapılmamızı engelleyecek belirli bir temkinlilik de taşıyorlar. Ayrıca Ümit Atabek'in yazısı bize İnternet kullanımının sahip olduğu alternatif potansiyellerin ancak "politik bir tercih" ile harekete geçirildiğinde özgürleştirici nitelik taşıyabileceğini düşündürtüyor ancak bunu engelleyecek gelişmelerin varlığından da haberlendiriyor. Ben ise bu vesileyle bir kez daha yeni teknolojilerin kullanımı ile ilgili olarak yapılması gerektiğine inandığım politik seçim(ler)in her zaman etik seçimler de olmaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Çünkü nihayetinde İsrail'in "uluslararası terörizmi" önlemek yani ABD Başkanı George W. Bush'un söylediği "veciz söze" (ya 'bizdensiniz" ya da "onlardan") (!) atfen söylersem kendilerinden yana olmayan herkesi denetlemek bahanesiyle geliştirdiği Echelon sistemiyle ilgili tercih de "politik bir tercih". Ama etik mi? Hiç değil...