Başta Rus ve Japon araştırmacılar olmak üzere çeşitli araştırmacılar tarafından hakkında az da olsa çalışma yapılmış olan "Rus-Japon Savaşı (19041905) ve Osmanlı kamuoyunda yansımaları" hakkında Türkiye'de yeterince bilimsel çalışma yapılmamıştır. Bu alandaki eksikliği bir derece giderebilmek; bu savaşın Sultan II. Abdülhamid ve Osmanlı kamuoyu tarafından nasıl algılandığını ortaya koymak bu kitabın temel amacı olacaktır. Osmanlı sınırlarından bir hayli uzak bir bölgede cereyan etmiş olmasına rağmen Rus- Japon Harbine başta Sultan II. Abdülhamid olmak üzere Osmanlı Yönetimi tarafından özel bir önem verilmiş ve bu savaş; askeri diplomatik ve siyasî açıdan çok dikkatli bir şekilde takip edilmiştir. Özellikle Osmanlı Sultanının bu yakın takibi neticesi ülke kamuoyu hükümet ve basın da bu savaşa özel bir önem vermiştir. Bu özel önemin tesbiti ile bu savaşın sonuçlarının ekonomik ve siyasal hayatımıza etkilerinin belgelerle açık edilmesi; 20. Yüzyıl başlarında Osmanlının dünyaya bakışının ortaya koyulması açısından da önemli olacaktır.
Sultan II Abdülhamid'in bu savaşla ilgili olarak Osmanlı kamuoyundan farklı düşündüğü ifade edilebilir. Osmanlı Kamuoyu savaşta Japonya'nın galip gelmesinin çok iyi olacağını düşünmektedirler. Çünkü Rusya Osmanlının tarihteki en büyük düşmanlarından birisidir. Bu düşmanın Osmanlıdan bir başka güce yenilmiş olması bile halk nezdinde bir kazançtır. Ama Padişah için meselenin bu kadar basit olmadığı anlaşılmaktadır. Padişahın uhdesinde bulunan Halifelik vazifesi ile olaylara bakışının alelade insanlardan daha farklı olduğu muhakkaktır. Osmanlı-Japon münasebetlerinin çok yoğun ve oldukça dostane bir şekilde devam ettiği Japon İmparatorunun II. Abdülhamid'den İslam Dinini kâmilen izah kabiliyetini haiz âlimler istediği bir dönemde bu savaşın başlamış olması Padişahın Uzak Doğu Asya ile ilgili projelerinde ona yeni ufuklar açmıştır. Bu projelerin tüm İslam Dünyasını ilgilendiren bir takım boyutları olduğunu da hatırdan uzak tutmamak gerekir.