Komplolar ve komplocu yapılar tarihe -özellikle kırılmak anlarında- belli müdahalelerde bulunuyorlar ve planlarına uygun şekilde seyretmesini sağlıyorlar. Tarihin nasıl bir şey olduğunu en iyi onlar biliyor. Yüzyıllardır dünyayı belli bir noktaya çekmeye çalışan bu güçler tarihi; tümüyle kendi 'kehanetler'ini ispatlamaya yarayacak bir süreç olarak algılıyorlar. Yaptıkları her şey attıkları her adım buna yönelik ve şimdiden epey mesafe katetmiş görünüyorlar. Onlar tarihe tümüyle bir satranç tahtası olarak bakıyorlar ve her hamlelerini inceden inceye hesaplayan satranç oyuncuları gibi hissediyorlar kendilerini. Artık tarihi ve olayları analiz ederken bir paradigma olarak "gizli örgütler" ve "komplocu odakları" hesaba katmanın vaktidir.
Bu koşullarda iddia ediyorum ki tarih ancak o küçümsenen 'komplocu yorumlar'la anlaşılabilir. Onların 'çok gizli' operasyonları planları olmasaydı bizler de bunlardan anlam çıkarmaya çalışan teoriler üretmeyecektik. İş temelinde bu kadar basittir.