Halkbilimi sosyal bilimler içinde çok önemli bir alan oluşturmaktadır. Dahası içinde yaşadığımız Anadolu bu bilim dalı açısından paha biçilmez bir zenginlik içermektedir.
Baba İlyas'ın ardından "Yahudi Hıristiyan ve Ermeni/Ağlarlar idi şeyhimiz hanı" diyenlerin "her yerde her şeyde hep beraber demek için" davranan Şeyh Bedrettin'in "72 millet birdir bize" diyen Hace Bektaş'ın "Ne olursan ol gel" diyen Mevlana'nın "Sen sana ne sanırsan / Ayruğa da onu san / Dört kitabın manasın / Budur eğer var ise" diyen Yunus'un yani çok kültüllülük ve hümanizmin ilk yatağıdır Anadolu.
Ne ki böylesi anlamlı bir mirasa karşın onun ortaya çıkarılıp kültürel zenginleşme ve evrensel katkı bağlamında kullanılması açısından çoraklığın da dizboyu olduğu bir coğrafyadır Anadolu. Başlattığımız bu mütevazı ama iddialı çabada daha önce yapılmış çalışmaları mirasımız kabul ediyor ve bu kitap dizisinin onlara ciddi bir katkı olmasını diliyoruz. Ayrıca bir çok çağdaş sanat alanı ve bilim dalının bu alandan önemli katkılar elde edebileceğini biliyoruz. İnanıyoruz ki açtığımız bu kanal pek çok halkbilimci ve bu alanda yakın ilgisi olan bilim dallarındaki araştırmacılar için de teşvik edici bir kürsü olacak ve yapacakları katkılar bu çabamıza güç verip ivme kazandıracaktır.