Sabahın ilk ışıklarıyla uykusundan uyanmıştı. Hiç de normal değildi bu durum. Erken saatlerde kalkmak hiç onun harcı değildi. Annesinin birkaç defa çağırmasını ardından zor zoraki kalkabilirdi. Bugün onun için mutlu bir gün olmalı ki erken saatlerde uyanabilmişti. Fakat sevincini dahi yatağın üzerinde öylece oturarak çıkartıyordu. Kapının iki defa tıklamasıyla oturduğu yerden kapıya yöneltti gözlerini ve "girebilirsin" diyerek beklemeye başladı. Kapıyı açan kişi annesinden başkası değildi. Odaya giren annesi şaşkın bir ifadeyle Şule'ye; Artık üzerini giyinerek kahvaltı masasına gelmesi gerektiğini yoksa çok geç kalacaklarını söyleyerek gitti.