Türkiye'de kırsala yerleşen "yeni öncüler (new pioneers)" yaklaşan felaketleri öngörmüştü. Şimdi de bizleri susuzluğa kuraklığa kıtlığa aşırı hava olaylarına hastalıklara doğal afetlere ve iklim mültecisi sorununa karşı uyarıyor. Konfor alanlarımıza yapışıp kalsak da nafile; çünkü refahı oluşturan şartlar artık geçerli değil. Dalga dalga salgın tehditleriyle kuşatılmışken her yeni yılın bir öncekini aratacağı konuşuluyor. Artık "sağkalım (survival)" zamanı!
Peki ama ne yiyeceğiz nerede yaşayacağız toprağımızı doğamızı iklimimizi ya da kendimizi nasıl iyileştireceğiz? Yeni Öncüler tüm bu soruların cevabını ararken doğa gibi kadını da değersizleştiren ve sömüren eril zihniyeti de sorguluyor. Bir grup öncü toplumu/topluluğu için çalışanları aydınlığa çıkaracak bu ara dönemin emeğin dönüşümün ve iyileşmenin adını koydu bile: "Onarım Çağı!" İşte biz bu yaptığımız etnografik araştırmayla ekolojik kıyametin arifesinde kesinlikle ümit var diyoruz.