Ankara'nın ayazında bir Zemheri...
Zıtlıkların çocuğu.
Arafta kalmış ve sıkışmış insanların arasında.
Yaşamı soruyor tanrılara.
Ölümün ardındaki çizgiyi arıyor.
Kâh Himalayalara tırmanıyor
kâh Ganj kıyılarında elinde bir avuç su...
"Hadi göster bana
insanoğlunun kirletmediği dar sokakları.
Ruhlarımızı satmadığımız bir yer ver bana."
Güneşi yakan ateş...
Zamanı donduran boşluk...
İnsan gözbebeklerini kavursa da parıltısı
ölümüne istiyor gerçekliği.
İnsan ile Ka modern bir Musa hikâyesi...