Tarihte ve günümüzde iki ayrı zaman diliminde geçen roman yüzyıllara uzanan saf ve imkânsız bir aşk dini kültürel ve toplumsal değerler sevgi hırs ayrılık ve intikam gibi üniversal insani temalar üzerine odaklanmaktadır.
Hz. İbrahim'e Tanrı'nın bir lütfu olarak göklerden gönderildiğine inanılan nadir güzellikteki değerli taşlardan sayılan kan kırmızısı elmasın (Kayra) peşinde iki ayrı zamanın karakterleri karşımıza çıkmakta yaşam öykülerinin çetrefilli örgüleri aynı coğrafyalarda kesişmektedir. Sultan II. Selim (Sarı) Mimarbaşı Sinan Yasef Nassi gibi tarihi kişiliklerin de yer aldığı romanda okuyucu dönemin Papası Gregorius'un vazifelendirdiği iki Cizvit keşişi Paolo ve Gesualdo yeni inşası tamamlanan Selimiye Camii'nin genç kalem işçisi Mehmet Çelebi Ali olarak bilinen Massimo Kethüda Ömer Ağa Haham Yeuda Bulgar hancı Penyu'nun son derece tehlikeli ve sırlarla dolu mücadelelerine yaşlı halası Ester'in etrafında bir kelebek gibi günden güne kanat çırparak uçmaya hazırlanan genç ve güzel Lea'nın ilk aşkı tanıma heyecanını keşfeden okuyucu bir yandan da çiçek açan ümit ve beklentilerin kurulan sinsi planlarının kuytu-karanlık tuzakların üstünde yer alan o ilahi gücün nihai kararına tanıklık edecektir.
Roman hangi din dil etnisite ve kültürden hangi toplumsal sınıftan hangi tarih dilimi ve coğrafyadan olursak olalım bu dünyadaki yaşam serüvenimize eşlik ede-gelen birtakım ortak hissiyat duygu ve değerler etrafında yoğunlaşmaktadır.