Yukarı mahalle aşağı mahalle maçlarının tadı 'biraz incelik efendim' serzenişleri eski futbolcuların bir gülücük belki' deli oğlan naaptın' halinde tribünlerden bayrak topçular sonra ve unutamadığımız kaptanlar topa küsüp mahalleden ayrılanlar ama yine de mahallesiz arkadaşsız yapamayanlar 'fener fener dünyayı yener cimboma gelince mum gibi söner' 'sarı kırmızı tavuk hırsızı' kapışmaları çocukluğumuzun kale arkası kahve önleri pencereden pencereye muhabbetleri ara sokaklara asılan 'maç var bekliyoruz!' tabelaları aralarında bir nefeslik yer ayırıp takımını desteklemek için aynı tribünde piknik yapan taraftarlar sevdalarını futbolumuzun tavanına kristal bir avize gibi asanlar...
'Canlar Metinler Yılmazlar...' diye başlayan hikayelerin en gerçek kahramanları kahramansız arkadaşsız paylaşmasız düşsüz ve abartmasız yapamayacağımız gerçeğinin ve 'mahalle futbolunun sözlü tarih kongresi'...
Futbolun ve tribünlerin haline bakınca öyle görünüyor gerçekten 'Maçı Kaybettik' tamam bi dakka lütfen '...Ama Zemin Futbol Oynamaya Müsait Değildi!'