Bir dil sürgünüdür. Güney Dal. Yaşama yurdu edindiği Berlin onun bu kopuşunun da simgesidir adeta. Yazdığı gerçeğine varmak istediği insanın serüvenine o duyduğu yerden bakar. Kopuşun dili yazarın içsesiyle Türkçenin kıvamına erişir her bir anlatışıyla. Küçük Adında Biri böylesi bir dil örgüsüyle yazınımıza yeni bir anlatı izleğini getiriyor. Dal burda yabancılaşmanın getirdiği çözülmeyi bireyin dilsizleşme ve kopuş sürecini ustalıkla anlatıyor.