Fıkıh usulü ilminin ortaya çıkış sebeplerinden biri de mensup olunan mezhebi savunma ve mezhep mensuplarından aktarılan fetvaları teorik bir dille temellendirmektir. Bu ifade tarzı da mezhebin usul anlayışını belirler. Mezhep içi ve mezhepler arası ihtilafların sebeplerinden biri benimsenen usul anlayışıdır. Mezhepler arasında benimsenen usul anlayışı farklılığı sebebiyle fikrî ihtilaflar olduğu gibi aynı mezhebi benimseyen âlimler arasında da farklı usul anlayışları olabilmektedir. Bu manada Hanefî usul geleneğinde Irak ve Semerkant diye iki usul ekolü ortaya çıkmıştır. Bu iki ekolden Irak Hanefîlerinin en önemli temsilcilerinden biri Ebû Zeyd Debûsî (v. 430/1039) iken Semerkant Hanefîlerinin en önemli temsilcilerinden biri Alâüddîn es-Semerkandî (v. 539/1144) dir. Bu çalışmada mensubu bulundukları usul ekollerini temsil etme açısından ön plana çıkan bu iki usulcünün görüşleri mukayese edilmiştir. Bu karşılaştırmada iki müellifin usul eserleri olan Takvîmü'l-Edille ve Mîzânu'l-Usûl adlı eserler esas alınmıştır.