Bu kitap mı? Belki biraz klişe!.. Senaryonun aynı kaldığı figüranların değiştiği yüzyıllara meydan okuyan yaşanmış bir "Aşk"!.. İliklerinize kadar işleyecek bir "Mübadele"!.. Buram buram tarih ve mantığıyla inancı arasında sıkışıp kalmış insanlar...Ve evet bu benim hikayem!
Size bir sır vereyim mi? "Kader"dedikleri her şeyin bir ve tek olması tam ve tamamlanması demek değildi. Bazı şeyler yarımdır ve o yarımı kendin tamamlarsın ya da öylece zamana bırakırsın ki kendi yolunu bulabilsin!.. Sonunu ancak kendi irademizle neticelendireceğimiz inançlı bir güzergâh...
"Muhacir"diyorlar şimdi bana...Desinler. Etraf ne denli kalabalık olursa olsun insan sürekli iç sesiyle konuşan bir varlıktır ya hani içimden tekrar söylüyorum "Ya leyl!" dedim bir kez sızısı dinmeyen topraklardan!..
Osmanlı'da cellatlar özellikle sağır olanlardan yana seçilirdi ki öldüreceği kişinin sesini duymasın...
Ey benim celladım! Ses versem duyar mısın ?
CEYSU PELİN ÖZLER