1874 yılında Viyana Şenlik balosunda karşılaştılar. Kadın otuz altı erkekse ondan on yaş küçük; yirmi altı yaşındaydı. Kadının üzerindeki manto ve yüzündeki maskeden başka dikkat çekici bir özelliği yoktu. Adam kadının kim olduğunu asla bilemedi. Hepsi hepsi üç vals mektuplar ve bir şiir... Adam kadına deliler gibi aşık olmuştu.
Adam ancak seksen altı yaşına girdiğinde gerçeği öğrendi: Kadın İmparatoriçe'ydi. Bu gizemli aşk altmış yıl boyunca mektup sayfalarında tüm heyecanıyla sürmüştü. Bu arada yükselen kapitalizm ile birinci Bosna savaşının gölgesinde Viyana'yı inleten frengi salgını her yanda mülteciler kopan skandallar peş peşe gelen intiharlar günlük yaşamı etkisi altına almıştı.
Muhteşem Senyora kitabıyla tanıdığımız Fransız romancı ve düşünür Catherine Clement Bitmeyen Vals'te Avusturyalı Prenses ve Sisi'nin yaşamını konu alıyor. Habsburglar'ın Avrupa'sı Balkan Savaşları Strauss'un Viyana'sı ve çağdaşlaşma salgını fonu üzerinde bir mite dönüşen sihirli bir Elisabeth görüntüsü çiziyor belleklerde.
Bitmeyen Vals yasak aşkların acıyla örülmüş mutluluğunu olağanüstü bir biçimde dile getiren etkileyici bir yapıt.